Eylül Deniz’in eserlerine bir ‘aşırılık,’ uç noktaya ulaşma isteği ve çerçeveye sığamama hali hakim: duygu ve düşüncelerin, dille ifade edilemeyecek kadar yükselmesinin yansıması olan görsel bir yoğunluk da denebilir buna. Resimlerin adeta tuvalden taşan halleri aslında bir şairin dilin sınırlarını zorlamasına benziyor. Bu benzerlik de rastlantı değil: Eylül Deniz dünyayı ‘dil aracılığıyla’ anlamlandırmaya çalışan bir şair aynı zamanda. Ama dil de bazı sınırdurumları ve yoğunlukları ifade etmekte yetersiz kalabiliyor. Deniz bu yetersizlik karşısında çözümü dil-öncesine dönmekte bulmuş gibi. Dille ifade edilemeyen, dil-öncesi, biraz da arkaik bir hissi var bu görsel çalışmaların. Dilin de yetmediği noktada ortaya çıkan görsel bir haykırış gibi de görülebilir bu eserler,bakanı kaotik bir dünyaya, ruh hali dalgalanmalarına ve her şeyi sonuna kadar zorlayan poetik bir ‘dipsomani’ye davet ediyorlar.
 
Eylül Deniz’in soyut eserlerinde de portrelerinde de‘ehlileşmek istemeyen,’ daha yabani, daha vahşi ve daha kontrol edilemez bir görsel ifade arayışı hakim. Volkanik bir patlama gibi. Ya da derin karanlık sulara dalmak gibi. Varoluş düzleminde kırılganlık taşıyan özne; resim kompozisyonunun içinde sağlam bir yerden yükselir. Ebedi bir büst gibi. Kıyamet kopsa da ,tufanlar yaşansa da, dünya yıkımlarla yok olsa da ayakta kalacak bir büst.  Arzulanan zamanın portreleri olarak artık figürdeki anlam da bambaşka bir düzlemde, geleceğin geniş vizyonuna taşınır

Eylül Deniz “Balad serisi “Unutmabeni Çiçeklerinde eserlerin ne kadar güçlü görünseler de kırılgan yanlarını anlattığını  düşünüyor…

İnsanın varolduğundan bu yana kırılgan bir varlık olduğunu ölene kadar da kırılmaya devam ettiğini söyleyen  Eylül Deniz,acı ile baş edemeyeceğimiz zaman bir çoklarımız kırılgan yanlarımızı yoketmeye çalışıyoruz,ama bu gelişmeyi durdurduğunu düşündüğüm bir yol…Bana göre insan kırıldıkça büyüyüp gelişen bir varlık…Ağaç kırılabiliyorken yaşken büyüyebiliyor..Yengeç gibi bir hayvan kendi sert kabuğunun içinde büyüyüp gelişemiyor diyor…Eğer büyüyüp gelişmek istiyorsa kendini yeniden şekillendirip kırılgan bir hale getirmesi gerektiğini söyleyen Eylül Deniz,eserlerinde kırılmanın ve kırıldıkça şekillenmenin farklılaşmanın ve güçlenmenin ifadesini ortaya koymaya çalışıyor…Acı çeken yerlerimizi yoketmeden acıyla baş etmenin ve anlamın ifadesi olarak seramikten yaptığı çiçeklerine “unutmabeni çiçekleri” ismini veren sanatçı,Balad serisi ile şiire şairaneye gönderme yapıyor…